Dünya genelinde resesyon endişeleri, enflasyon korkusunun önüne geçerken, merkez bankalarının bu tehlikeye karşı atacağı adımlar yatırımcıların odağında kalmaya devam ediyor. Analistler, özellikle ABD’deki tahvil piyasasındaki hareketlerin ekonomik durgunluk sinyalleri verdiğini belirterek, 10 yıllık tahvil faizi ile 2 yıllık tahvil faizi arasındaki farkın yeniden pozitif olduğunu vurguladı. Tarihteki birçok resesyon öncesinde, 10 yıllık tahvil faizinin 2 yıllık tahvil faizi altında seyrettiğini aktaran analistler, mevcut durumun tarihteki en uzun serilerden birine işaret etmesinin olası bir resesyonun şiddeti konusunda endişe yarattığını ifade ediyor.
Bu bağlamda, gelecek hafta yapılacak Fed toplantısında alınacak kararların daha fazla önem kazandığını belirten analistler, Fed yetkililerinin açıklamalarında güvercin bir tonun ön plana çıktığını dile getiriyor. Ayrıca, New York Fed’in yayımladığı Tüketici Beklentileri Anketi’ne göre, ABD’deki kısa vadeli enflasyon beklentileri ağustos ayında değişim göstermeyerek yüzde 3 seviyesinde sabit kaldı.
Para piyasalarındaki tahminler, Fed’in bu ay yüzde 30 ihtimalle 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapacağını ve yıl sonuna kadar toplamda 100 baz puanlık bir indirim beklendiğini gösteriyor. Bunun yanı sıra, ABD’deki başkanlık seçimlerine az bir süre kala Donald Trump ve Kamala Harris arasındaki televizyon tartışmasının, piyasalar üzerinde etkili olacağı öngörülüyor. Özellikle Trump’ın kripto para politikaları, kripto piyasasında oynaklığı artırabilir.
ABD 10 yıllık tahvil faizi dünkü işlemlerde yüzde 3,72’de sabitlenirken, dolar endeksi yüzde 0,5 artışla 101,7 seviyesine çıktı. Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,4 düşüşle 71,4 dolara gerilerken, altının ons fiyatı 2.505 dolar seviyesinde işlem görüyor.
ABD borsalarında, Dow Jones yüzde 1,20, S&P 500 yüzde 1,16 ve Nasdaq yüzde 1,16 oranında yükselirken, vadeli kontratlar yeni güne negatif başladı. Avrupa borsalarında da dün pozitif bir seyir izlendi. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararı ise yatırımcıların odak noktası olmayı sürdürüyor. Almanya’da açıklanan enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 1,9 artarken, aylık bazda yüzde 0,1 düştü.
ECB’nin politika faizinde 25 baz puanlık bir indirime gitmesine kesin gözüyle bakılırken, yıl sonuna kadar toplamda 75 baz puanlık bir indirim beklentisi mevcut. Eski ECB Başkanı Mario Draghi’nin hazırladığı Avrupa Birliği’nin küresel rekabetçiliğini artırma raporu, AB’nin daha hızlı karar alabilen, koordineli bir sanayi politikasına ve ortak borçlanmaya ihtiyaç duyduğunu öne çıkarıyor.
Asya piyasalarında ise toparlanma sinyalleri görülmekte. Çin’in ağustos ayı dış ticaret fazlası beklentilerin üzerinde gerçekleşti ve ihracat yüzde 8,7 artış gösterdi. Ancak ithalatta beklenen seviyenin altında kalınması, durgunluk endişelerini besliyor. Japonya Nikkei 225 endeksi yüzde 0,4 değer kazanırken, Çin Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 düştü.
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi dünkü işlemlerde yüzde 0,73 düşüşle 9.699,56 puandan kapanırken, dolar/TL yüzde 0,2 artışla 34,0672 seviyesinde kapanış yaptı.